AB, harp ile karmaşıklaşan bölge ve dünya enerji kompoziyonuna dönük yeni yaklaşımlar belirledi.
Bazı üye ülkelerin Rusya’dan gaz teminine dair kesintileri kabul etmemesi, AB’nin program niyetinde bulunduğu yaptırımlar hususundaki tavrında revizyona sebep olmuşa benziyor.
Rusya devlet başkanı Vladimir Putin’in talimatı ile Ruble üzerinden ödeme alınması hamlesi ardından şirketlerin Ruble hesabı açarak gaz alımlarını sürdürmesi ve Macaristan’ın ilgi çekici muhalefeti, AB’nin yerini sorgulatıyor.
Uluslararası basındaki haberlere göre, AB Komisyonu üye ülkelere AB yaptırımlarına uyumlu biçimde Rusya'ya doğalgaz ödemesi yapılmasına imkân sağlayacak teknikleri sahibi olan bir klavuz gönderdi. Firmaların, Rusya'nın tespit ettiği bir bankada hesap açabilecekleri ve Rusya'dan gaz alımı amacıyla bu bankanın hesabına ödememe yapabilecekleri kaydedilen dargında, söz hususu ödemenin firmaların sahip olunan sözleşmelerinde belirlenmiş olan para biriminde gerçekleşebileceği ve ödemenin alakalı bankaya gönderildiği anda sözleşmenin yerine getirilmiş kabul edileceği belirtildi. Ayrıca, şirketlerin gaz karşılığında euro ya da dolar ödediklerinde sahip olunan sözleşmelerdeki yükümlülüklerinin tamamlandığı tarafında açıklama yapmaları gerektiğine işaret edildi. Şirketlerin euronun rubleye dönüştürülmesinde bu teknikle Rusya Merkez Bankası ile prosedür yapmamış olacakları kaydedilen klavuzda, söz hususu prosedürün yaptırım kapsamına girmemiş olacağı belirtildi.
Öte yandan AB’nin dünyada sahip olunan yaşanan enerji problemlerine yönelik siyaset setinde “iklim değişikliği” vurgusu ile, enerji arz ve güvenliği ile fiyat hareketleri bazında tehlikelere ilgi çekildi. Ukrayna ile birlik durumunda dayanışma içerisinde olunduğu ifade edilirken, yaptırımlar hususundaki ciddiyet ve çözüm yolları ayrıntılı olarak ele alındı. 2027’ye kadar Rusya’dan fosil yakıt teminin sonlandırılmasına dönük amaç hatırlatılırken, temiz enerjiye dönük adımların hızlandırılmasının gerekliliğinin altı çizildi. Buna yönelik olarak; fosil yakıt temininde çeşitlendirmeler ve temiz enerji adımlarının hızlandırılması, Ukrayna başta olmak üzere Rus tehditi altındaki ülkelerin desteklenmesi, küresel enerji dönüşümünde lider rol alma ve uzun dönemli, sürdürülebilir, ekonomik enerji ortaklıklarına çevresel ve küresel destek öğeleri çerçeve olarak belirlendi. Enerji tasarrufu, stratejik ham maddelere yönelme, gaz temininde çeşitlendirme ve hidrojen bazlı enerji ticareti de metinde yer alan unsurlar arasında bulunuyor. AB’nin siyaset metinlerinde elektrik ve gaz altyapısı ile piyasasına dönük de benzer ifadelerle sahip olunan hale ilgi çekiliyor.
Temiz enerji yaklaşımı
Ayrıca küresel enerji dönüşümüne dönük strateji dökümanında da küresel dönüşüm, enerji güvenliği, temiz enerji ticareti, jeopolitik fırsat ve tehlikeler ile temiz enerji teknolojik altyapısı ve işbirliğinin gelişimine dönük yaklaşımlar detaylandırıldı.
AB Güneş Enerjisi Strateji Dökümanı’nda da yer alan verilere göre, Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ile ete kemiğe bürünen saldırgınlığı sebebiyle temiz enerji adımlarındaki kararlılığa karşın halen Rusya’ya enerji bölümünde bağımlılığın yüksek bulunduğu vurgulandı. Yenilenebilir enerji kaynaklarının tesisinin Avrupa’nın enerji kompozisyonunun yapılandırılmasında öncelikli ve stratejik mevkisine ilgi çekilen dökümanda, güneş enerjisinin yaygınlaştırılmasının fosil yakıtları bütün Avrupa ekonomilerinde ekarte etmenin asli taşı bulunduğuna ilgi çekiliyor.
AB Güneş Enerjisi Stratejisi’nin tanıttığı girişim örneklerine de yer verilirken bunlar; solar çatı sistemlerinin yaygınlaştırılması, alakalı yapımcılara en kısa ve kolay yollardan destek sağlanması, nitelikli iş gücünün karşılaşabileceği zorlukları azaltmaya yönelik tehlikelerin bertaraf edilmesi ile inovasyon merkezli büyüme hedefi ile katma değer yaratabilecek saniyesel kurumsallaşma hamleleri olarak sıralanıyor.