Cebeli Rahme: Rahme Tepesi. Burası, insanlık serüvenin başladığı yerdir. Hz. Adem ve Havva’nın yeryüzünde ilk defa buluştuğu yer.
Hz. Adem, cennette günah işler, yasak ağaca yürür ve meyvesinden yer. Hz. Havva ile birlikte “Ya Rab, biz kendimize zulmettik. Eğer sen bizi bağışlamaz ve bize merhamet etmezsen, kaybedenlerden oluruz Ya Rabbi” diye feryat ederler.
Allah, onları cennetten çıkarır. Hz. Adem ile Havva, ilk defa bu dağın tepesinde buluşurlar. Hz. Adem ile Havva günahlarından dolayı gözyaşlarına boğulurlar, ağlarlar ve yalvarırlar: Ya Rabbi sana nasıl tevbe edelim, bize tevbeyi öğret. Allahu Teala Hz. Adem’e öğretir. Ey Adem, harama yürüdüğün ayaklarını topuklarınla beraber yıka. Yasak ağaca uzanan elini, harama uzanan elini dirseğinle beraber yıka. Harama baktığın yüzünü yıka, yediğin ağzını, kokladığını burnunu yıka.
Abdest, Hz. Adem’in tevbesidir. İlk abdesti alan Hz. Adem’dir. Her abdest bir tevbedir aslında. Her abdestle dökülen maddi kirler değil, günah kirleridir.
Yasin Suresi’ni hatırlayın: “O gün insanların ağızlarını mühürleriz, ellerini konuştururuz, ayakları kazandıklarına şahitlik eder.” Kıyamet günü, elimiz, ayağımız aleyhimize şahitlik etmesin diye Allah abdest nimetini vermiştir insanlığa. Son ayette size olan nimetimi tamamladım diyor Allahu Teala. İslam nimettir, külfet değildir asla. Ama bugün Müslümanlar için din, külfet haline gelmiştir ne yazık ki.
Abdest bizim için külfet gibi. Abdest olmasaydı, hepimiz organlarımızın aleyhimize şahitliğinden helak olurduk. Abdestliyken abdest almaya ne der eskiler? Nurun ala nur. İşte bundandır.
Her abdest bir tevbedir…..Aldığımız her abdest günahlarımıza tevbe olsun,nûr olsun,rahmet olsun inşâallah. …
Bunu paylaş: