Bebeği ölen anneye önce müebbet hapis, ardından beraat
Trabzon'un Tonya ilçesinde 2,5 yıl önce gayrimeşru oğlunun ölümü nedeniyle "kendisine karşı koyamayacak altsoyu öldürmekten" müebbet hapis cezasına çarptırılan Pınar Ç., istinaf mahkemesinin kararıyla beraat etti.
23 Mart 2020'de Tonya İlçesi'ne bağlı Hoşarlı Mahallesi'nde yeni doğan bir erkek çocuğun cesedinin fındık bahçesine defnedildiğinin açıklanmasının ardından Jandarma Karakolu Sağlık ve İlçe Komutanlığına bağlı güvenlik ekipleri bölgeye sevk edildi. Ekiplerin yaptığı aramada, genç bir çocuğun cesedi yere bir bezle gömülmüş halde bulundu. Boğulan bebeğin ölümüyle ilgili yürütülen soruşturma kapsamında Pınar Ç., babası M.Ç., halası Ş.Ç., amcası Y.Ç., kuzeni O.K., halası F.K. ve halasının eşi A.K. gözaltına alındı. Araştırmada, bebeğin annesi Pınar Ç. Sorgusundan sonra kuzeni O.K. cinsel saldırı sebebiyle tutuklandı, diğerleri serbest bırakıldı.
KORKTUĞU İÇİN GÖMMÜŞ
Savcılık soruşturmasının ardından Pınar Ç tutuklandı. Trabzon 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde müebbet hapis cezasının artırılması ve 6 sanığın tutuksuz olarak 1 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılması için dava açıldı. Duruşmada kendini savunan Pınar Ç., cinsel saldırıya uğradıktan sonra hamile kaldığını iddia ederek, “Bebeği çarşafa sardım ve kanepeye bıraktım. Daha sonra döndüğümde öldüğünü gördüm, korktuğum için gömdüm." dedi.
İSTİNAFTAN BERAAT KARARI
Pınar Ç.'yi 'kendisini savunamayacak olan altsoyu öldürmek' suçundan müebbet hapis cezasına çarptıran mahkeme heyeti, 'suçu bildirmemekten tutuksuz yargılanan 6 kişinin ise beraatına karar verdi. Çarşafa sarılması sonucu bebeğin yüzü açık olmadığından boğularak öldüğüne yönelik İstanbul Adli Tıp Kurumu İhtisas Kurulu raporu sonrası müebbet hapis cezası verilen Pınar Ç.'nin aldığı ceza, Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 1'ini Ceza Dairesi'ne taşındı. Eylemin taksirle ölüme neden olduğuna kanaat getiren istinaf mahkemesi heyeti, müebbet hapis cezası kararını bozarak, Pınar Ç.'nin beratına hükmetti. Kararda, "Eylemin taksirle ölüme neden olma suçunu oluşturduğu anlaşıldığı, sanığın ölüm olayı ile kişisel ve ailevi bakımdan etkilendiği ve mağduru olduğu kabul edildiği, dolayısıyla cezaya hükmedilmesine yer olmadığı" ifadelerine yer verildi.