Alman Der Spiegel dergisi İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile söyleşi yaptı. Bol bol Türkiye'yi şikayet eden İmamoğlu, Ak Partililerin hizmetlerine hayran olduklarını iddia etti. Dergi İmamoğlu'nu öve öve bitiremedi.
Ali Mercan
Alman Der Spiegel dergisi‘nin 29 Ocak 2022 tarihli sayısında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile bir söyleşi yayınladı. Dergi, AB politikasında etkili ve "Atlantik köprüsü"nün yönlendirici medya organlarından birisi sayılıyor.
Dergi adına görüşen Şebnem Arsu ve Özlem Topçu’nun İmamoğlu güzellemeleriyle dolu söyleşileri şöyle başlıyor: "Ekrem İmamoğlu’nun davetiyle girdiğimiz büro yaldızlı kenarlı ahşap duvarlar, kalın kadife perdeler, döşemeli koltuklar ve brokar kaplama. Çalışma masasının arkasında kaçınılmaz olduğu gibi Türk bayrağı; onun yanında duvarda da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın fotoğrafı var."
Dergi, Türkiye'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün resimleri çoğu büroda asılıdır, ancak buradaki alışılmadık bir resim notunu düşüyor. İmamoğlu resmi açıklıyor: "Atatürk bir vatandaşla konuşuyor. Atatürk'ün vatandaşları dinlediği bir resim olduğu için çok beğendiğini" açıklıyor. Kendisini de bir dinleyici olarak tanımlıyor.
'İMAMOĞLU TEHLİKELİ BİR RAKİP OLABİLİR'
Söyleşide dikkat çeken en önemli özellik İmamoğlu övgüsü ve Cumhurbaşkanı adaylığı konusunda ısrarlı göndermeler. Spiegel muhabirleri İmamoğlu’nu tanıtmaya devam ediyorlar:
“2019 yılına kadar İmamoğlu, Türkiye'de siyasi figür olarak pek bilinmiyordu. CHP’den 16 milyon nüfuslu İstanbul'un belediye başkanı oldu. 2023 seçimlerinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'a kimin meydan okuyabileceği sorulunca, adı hemen anılıyor. İmamoğlu, Erdoğan için tehlikeli bir rakip olabilir. Hükümet ekonomik krizi kontrol altına alamadığı için erken seçimden söz ediliyor. Erdoğan bir zamanlar İstanbul'un belediye başkanıydı ve metropol, 15 yıl boyunca Erdoğan’ın partisinin elindeydi. Ardından Ekrem İmamoğlu, Erdoğan'ın adayına karşı kazandı. İstanbul şehir yönetiminin yüzlerce çalışanının son zamanlarda terör bağlantıları iddiasıyla soruşturulması, cumhurbaşkanının belediye başkanını muhalefetin olası bir rakibi olarak ciddiye aldığının bir göstergesi olabilir."
'YÖNETİM BİZE SALDIRIYOR'
Dergi övgülerden sonra sorularına geçiyor.
Sayın Başkan, 2019'da 'yenilmez Erdoğan'ı yenen adam olarak tanındınız. O zamandan beri nasılsınız, İstanbullular nasıl?
Çok iyiyim. Tartışmasız olarak ekonomik krizin yarattığı sorunların yükünü taşıyan ülkemizin durumundan daha iyi durumdayım. 16 milyon İstanbullu ile aramızdaki bağ her geçen gün daha da güçleniyor. Yönetimin bize yönelik tüm saldırılarına ve anlamsız, aşırı güç gösterilerine rağmen toplumun desteği moralimizi güçlendiriyor. Bu, iyi iş yaptığımız ve insanları dinlediğimiz, insanlarla birlikte ilerlediğimiz anlamına geliyor.
Şu anda Türkiye'nin en büyük sorununun ekonomi olduğunu söylüyorsunuz.
Hükümet suni gündemlerle dikkatleri dağıtmaya çalışsa da en büyük sorun bu. Ekonomik kriz yeni değil, yaklaşık dört buçuk yıldır var. İşsizlik de salgın nedeniyle arttı, özellikle gençler arasında her üç kişiden biri işsiz. Bu da aileleri çok zorluyor. Salgın sırasında yaklaşık 1,2 milyon hane yiyecek veya nakit yardımı talep etmek için bize ulaştı. 150.000 çocuk şehir yönetiminden süt alıyor, 250.000 küçük çocuk annesi ücretsiz toplu taşıma için başvurdu tahmin ettiğimizin dört veya beş katından fazla. Ve daha çok “halk ekmek” (kendi ekmeğimiz) üretiyoruz. 2019'da seçildiğimizde 700 bin civarındaydı, bugün her gün 1,5 milyon ekmek pişiriliyor.
İstanbul şehir yönetimi inşaat projeleri için yurtdışındaki kuruluşlardan kredi başvurusunda bulundu. Bu parayı nasıl geri ödeyeceksiniz? Liranın dörtnala yükselen enflasyonu ile bu gün geçtikçe daha da zorlaşıyor. Hükümet yanlısı medya, İstanbul belediye binasının "borç batağından" söz ediyor.
İl yönetimimizin yurt dışında 2,5 milyar euro borcu var. İsrafı biraz ortadan kaldırdık ve şehrin bütçesini yıllardır görmeyen İstanbullulara şeffaf hale getirdik. 2021'de borcumuzu ödediğimiz gibi, 2022 ve 2023'te de ödeyeceğiz. Türkiye her zaman zayıf bir para birimi ile mücadele etmek zorunda kaldı ama yönetim olarak ekonomik bir sorunumuz yok, hükümetten daha iyi durumdayız.
'HÜKÜMET BİZE ENGEL OLUYOR'
Spiegel’in “Mültecilerin ülkelerine dönmesi gerektiğini mi söylüyorsunuz?” sorusuna İmamoğlu, “Böyle olması gerekiyor ama şimdilik mümkün olmadığını görecek kadar gerçekçiyim. Gelecek için bir plandan bahsediyorum. Mecbur oldukları için kimse evinden uzakta yaşamayı sevmez. İstanbul'un görüntüsünde mültecilerin akılda kalan bir yeri var. Merkezde dilencilik yapan anneler, mendil ya da su satan çocuklar görülüyor. Mültecilerin işlettiği restoranlar, kuaförler, bakkallar var. Ülke çapında yapılan anketlerde, üçte ikisi sınırların mültecilere kapatılması gerektiğini söylüyor. Herkes, hükümet yanlış dış politika izlediği için ülkede bu kadar mülteci olduğunu düşünüyor. Başlangıçta açık kapı politikası izleyen Erdoğan'ın AKP'siydi” cevabını veriyor.
Ankara'da merkezi hükümetle aranızda sürekli bir mücadele var.
İmamoğlu özetle, ülkenin başı dertte. Lira dramatik bir şekilde değer kaybetti, birçok insan alışık olduğu gıdayı alamıyor. İstanbul'daki 39 ilçemiz, ister benim partim, ister AKP veya başka bir parti tarafından yönetilsin, merkezi hükümetten aynı desteği alıyor. Ancak hükümetin İstanbul'daki inşaat projelerine engel olduğunu görüyorum. Kredi başvurularımız erteleniyor, bakanlıklar onay vermiyor. İki buçuk yıldır kamu bankalarından tek lira kredi alamadık. AKP hükümetinin bizden intikam alma hevesi vatandaşın canını yakıyor.
Hakaret dahil olmak üzere size karşı yasal işlem başlatma girişimleri oldu. Yönetiminizde terör bağlantısı olan kişilerin bulunduğuna dair iddialar eklendi. Bu iddialar nelerdir?
Hükümet, İstanbul'dan sonra Türkiye'yi de kaybedeceğinden endişeli, bu yüzden şu anda terör iddialarında olduğu gibi teftişte de sıkıntımız yok. Müfettişlere güveniyoruz. Ama sonunda kararları onlar vermeyecek. Politik olarak, tüm bu saldırılar bizim lehimize oynuyor.
'HÜKÜMET HESAP VERECEK'
Kürt siyasetçi Selahattin Demirtaş, Anayasa mahkemesinin, cezayı hukuka aykırı bulmasına rağmen yıllardır terör iddiaları nedeniyle cezaevinde bulunuyor. Aynı şeyin bir gün başınıza gelmesinden korkuyor musunuz?
Terör iddialarıyla ilgili olarak hükümet üyelerinin hesap vermesi gerekebilir.
Geçenlerde iki ünlü gazeteci bir TV programında şunu sordu: Erdoğan neden İmamoğlu'ndan bu kadar korkuyor? Cevabınız ne olur?
İstanbul ile elinden malını almışım gibi görüyor. Bu öfke mi bilmiyorum. Bazen bunun hayranlık olduğunu düşünüyorum. İstanbul AKP altında zaman kaybetti. Sanırım şimdi yaptığım hizmeti görünce bana hayran oluyor.
Der Spiegel söyleşiyi şöyle bağlıyor: “İmamoğlu'nun siyasi projesi kısa vadeli görünmüyor.”
Aydınlık