Eşler Arasında C’in’sel Haramlar ve Keffâretler
Eşler Arasında Haramlara Genel Bakış
Yüce Allah eşleribirbirlerine helâl kılmıştır. Koca karısının, kadın da kocasının cinselliğindendilediği zaman istediği şekilde yararlanabilir. Fakat eşler arasındaki bucinsel özgürlük alanı, büyüklüğüne rağmen sınırsız değildir. Yani eşlerarasında da cinsel haramlar vardır.
Buharamların bir kısmı dâimîdir. Bir kısmı da geçicidir. Aşağıda on madde halindesunacağımız bu haramların ilk beşi daimî, diğerleri de geçici haramlardır.
aÂdet ve Lohusalık Halinde Cinsî Münâsebette Bulunmak,
bArka Organdan Temas Etmek,
cBaşkalarının Yanında Sevişmek ve İlişkide Bulunmak,
çAcı Vererek ve Acı Verdirerek Cinsel İlişkide Bulunmak,
dCinsel Görevden Kaçınmak,
eÎlâ Yapmak,
fZıhâr Yapmak,
gOruçlu İken Cinsel Yaklaşımda Bulunmak,
hİtikâfda İken Cinsî Münâsebette Bulunmak
Şimdibu haramları tek tek açıklamaya çalışalım.
Eşler Arasında Cinsel Haramlar 1
Âdet ve Lohusalık Halinde Cinsî Münâsebette Bulunmak
İslâmDini’nin insanlığa sunduğu cinsel nizamın mü’min eşlere yüklediği ana görev,âdet halinde cinsel ilişkide bulunmaktan kaçınmaktır.
İnsanlarıyaratan ve onların bedenî ve rûhî yapıların en iyi bilen Yüce Allah, Kur’ânıKerîm’in Bakara Sûresi’nin ikiyüz yirmi ikinci âyetinde âdet halinde cinsîtemasda bulunulmasını şöylece yasaklamıştır:
“(EyMuhammed!)Sana kadınların ay halini (hayız) soruyorlar. De ki; o bir ezadır.
Ayhalindeyken onlardan ayrılın; temizleninceye kadar onlara yaklaş(ıp cinsi münâsebette bulun)mayın. İyice temizlendikleri zamanAllah’ın emrettiği yer (vagina)denonlara yaklaşın. Şüphesiz Allah (her ay temizlendiklerinde kadınlarına) dönenleri sever. (O) İyice temizlenenleri (ay halinde önden ve arkadancinsel ilişkiye girmekten kaçınanları da) sever.”*
YüceAllah, bilen, merhamet eden ve bütün işlerini gayeli ve anlamlı yapan bir Rabolduğu için, kulluk denemesine tâbi tuttuğu insanlara ancak ve ancak zararverici sözleri, davranışları ve işleri yasaklamışdır.
Hiçşüphesiz Yüce Allah; bütün yasakları olduğu gibi, âdet hali cinsî münâsebetyasağını da zararlı olduğu için koymuştur. Üstelik bu zarar vericilik sebebinidiğer yasaklarından farklı olarak da “eza” sözcüğü ile açıklamıştır: “… o, bir eza’dır…”
Âdethalinde cinsî münâsebette bulunmanın yasaklanış sebebi olan eza, Kur’ân ve Sünnet dilinde “Sevilip istenmeyen, üsteliküzüntü veren her bir söz, davranış ve iş, sözlü ve fiilî baskı, kokusu veyapısı sebebiyle pis olan nesne ve giderilmesi gerekli, sıkıntı verici, zorlukçıkarıcı engel…”1 mânâlarına gelmektedir. Bu mâ’nâlardan hareketle ayhali temasını, bedene ve rûha zarar verecek, sıkıntı ve nefret uyandırabilecekişlem olarak vasıflandırabiliriz.
YüceAllah’ın yasakladığı ay hali temasını O’nun Resûlü Hz. Muhammed de pekiştirerekyasaklamış, ayrıca ay hali ile ilgili gerekli bilgileri de açıklamıştır.
İlişkiyi yasaklayıcıhadisler
Allah’ınResûlü şöyle buyurur:
“(Kadınlarınızlaay hallerinde cinsel ilişkide bulunmayınız.) Ancak cinsel ilişkinin dışında hertürlü sevişebilirsiniz.”2
“(Helâlgörerek veya sakıncasız bularak) Âdet halindeki karısıyla cinsel temasdabulunan kimse, ona arka organından temas eden kişi ve bir de gelecekten haberverdiğini idda eden adama bilgi almak için gelip de, onun sözlerini doğrulayanşahıs, Muhammed’e indirilen Kur’ân’a îman etmemiştir.”3
Âdethalinde cinsel temasda bulunmak, Rabbimizin ve Peygamberimiz’in buyruklarıylayasaklanmış olduğu için, eşler isteseler ve bilfarz bedenî ve rûhîzararlarından korunabilmiş olsalar bile, cinsel temasda bulunamazlar. Zirakarşılıklı anlaşma, haramı helâl kılmaz. Bu sebeble bu ilâhî yasağı çiğneyeneşler günahkâr olurlar. Allah’dan bağışlanmalarını dilememeleri ve verebilirdurumda iken günahlarını örtecek sadaka vermemeleri halinde ilâhî azâbauğrayabilirler.
Âdet halindesevişmek de haram mıdır?
İlâhîyasalarla yasaklanan yalnız cinsel organların teması olduğu için, hiç şüphesizsevişmek helâldir. Üstelik ay halinde iken sevişmek, Allah’ın Resûlü’nünsünnetlerindendir.
Aşağıdasunacağımız fiilî sünnet örnekleri, âdet hali sırasında sevişmenin helâlolduğunu ve bu dönemde sevişmenin peygamberî uygulamalar arasında yer aldığınıbize öğretmektedir.
Fiilî sünnet
Allah’ınResûlü’nün eşlerinden Hz. Âişe (r.anha) şöyle anlatıyor:
(Eşleri olan)bizlerden biri âdet gördüğü zaman Allah’ın Resûlü ona göbekle dizler arasınıörten bir örtü örtünmesini (giymesini) emir buyurur, sonra da (tenlerintemasını içerir şekilde) onunla beraber yatardı.4
Hz. Âişe (r.anha) anlatıyor:
Eşleriolan bizlerden biri âdet gördüğü zaman Allah’ın Resûlü (âdet gören eşine göbekle dizlerarasını örten)genişçe bir örtü örtünmesini emreder, sonra da onun göğüslerine yönelirdi.”5
Allah’ınResûlü’nün sünnetini öğrenme ve öğretmede utanma ile emrolunmadığımız için,cinsî münâsebette bulunmaksızın eşlerle sevişilebileceğini açıklayan fiilîsünnet örneklerini aynen aktarmaya çalıştık.*
Bufiilî sünnet örneklerini bir de sözlü sünnetle pekiştirelim.
SözlüSünnet:
Abdullahb. Sa’d elEnsârî, Allah’ın Resûlü’ne şöylece sorduğunu anlatıyor:
(YâResûlallah!) Âdetgörürken karımdan nasıl yararlanmak bana helâl olur?
Allah’ınResûlü şöyle buyurdu:
(Göbekledizler arasını örten) Örtünün yukarı kısmından; göbek üstü vücûd kısımlarındanyararlanman helâl olur.6
Bazıİslâm bilginleri cinsel bakımdan yararlanılayacak olanın olanın yalnızca cinselorgan olduğunu ileri sürmekte iseler de, yukarıda sunduğumuz hadisleri vebenzerlerini yorumlayan İslâm bilginlerinin büyük çoğunluğu, yasak bölgelerin göbekledizler arasını içine almakta olduğu görüşünü benimsemişlerdir.
Âdet halindesevişmek fiilî sünnetin bir gereği midir?
Âdethalinde sevişilebileceğini ortaya koyan örneklerini sunduğumuz fiilî sünnetiburada yorumlamakta fayda görüyoruz.
Anlayışımızagöre fiilî sünnet bize yalnız ruhsat vermemekte, cinselliği içeren ruhsalilgiye de teşvik etmektedir. Bu tesbitimizi şöylece açıklayabiliriz.
Herbir kadının âdet hali kendine özgüdür. Ancak kanın kesilmemesi halinde ay halihükümlerinin on veya onbeş gün devam edebileceğini İslâm bilginleriaçıklamaktadırlar.
Allah’ınResûlü’nün birden fazla eşi olduğuna göre, O’nun ay halindeki eşlerine ilgigöstermesini cinsel ihtiyaçla izah etmek pek de aklî olamaz. Şüphe etmiyoruz kiO’nun (sav) asıl amacı, rûhen tedirginlik duyabilecek eşlerini rûhî tatmineerdirmekti. Çünkü arzulanmaya ve şehvetsiz de olsa sevilmeye muhtaç olan kadın,her ay belirli bir süre ilgisiz kalmaktan ve sevimsiz olduğu şeklindeki üzücüşartlanmalardan ötürü bunalabilir. Hele hele bu kadının kuması varsa veyakocasının bir başka kadınla ilgisi olabileceğini de düşünüyorsa…
Açıklamayaçalıştığımız ruhsal bunalım, her kadın için vârid olabileceğine göre, fiilîsünnetin rûhuna uygun davranışlarda yarar olacağı şüphesizdir.
Âdet dönemlerindekadınların özel sorumluluğu
Âdethalinde cinsel temasda bulunmak haramdır.
Pektabiîdir ki erkek karısının âdetinin başlayıp başlamadığını bilemez. Ay halininbaşladığını kadının açıklaması lâzımdır. Eğer açıklamaz da cinsel temasdabulunulursa, bunun günahı yalnızca kadının olur.
Kadınay halinin başladığını bildirmemekle günaha girebileceği gibi, bittiği haldebitmediği veya bitmediği halde bittiği izlenimini vermekle de günaha girebilir.
Helehele ay hali başlamadığı halde başladı diyerek kocasını aldatan kadın, pekbüyük bir günah işlemiş; ilâhî la’net gölgesi altına girmiş olur.
Allah’ınResûlü “Allah,müfessile kadına la’net etsin; onu rahmetinden uzak düşürsün,” buyurdu ve müfessile’yişöyle tanıttı:
Müfessile; kocasıkendisini arzuladığı zaman; âdet görmeye başlamadığı halde, âdet görüyorumdiyerek kocasını aldatan kadındır.”7
Cinsel ilişki nezaman helâl olur
Herkadının ay hali kendisine özeldir. Bazılarının ay hali altı, bazılarının yediveya sekiz gün sürmektedir.
Allah’ınResûlü’nün bir hadisine ve bu hadis üzerindeki yorumlara göre ay hali on gün ongece sürebilir.
Kendisinehas sürede kanı kesilirse, kadının ay hali bitmiş olur. Hanefî mezhebimüctehidlerine göre on gün sürdüğü halde kan kesilmezse ay hali hükmen bitmişsayılır.
Fiilenveya hükmen bitmesi halinde eşler hemen cinsel ilişkide bulunabilir mi?
Ayhali temasını yasaklayan âyetin lafızlarını ve ilgili hadisleri farklı şekildeyorumlayan bilginler şu görüşleri ileri sürüyorlar:
Ayhali biten kadının kocasına helâl olması için;
aYıkanması lâzımdır.
bYıkanması gerekmez. Cinsel organını yıkaması ve abdest alması yeterlidir.
cYıkanması îcab etmez. Ancak a’zamî süre olan on günden önce bitmişse,bitiminden itibaren öğle ile ikindi arası gibi bir namaz vakti beklenilmesigerekir.*
Songörüş Hanefî mezhebi bilginlerinin olup, uygulanabilir. Ancak ilk iki görüşcinsel tatmine ortam hazırlaması bakımından tercîhi şayandır.
Üçşekil de geçerli olduğuna göre, eşler durumlarına uygun olanı seçerler.
Âdet hali ileilgili bazı bilgiler
Âdethali Allah’ın kadınlar için takdir buyurduğu bir haldir. Dinî sorumluluklarbakımından özellik arzeden tabiî bir durumdur.
Kur’ânve Sünnet’in açıklamalarına göre âdetli kadın eşi ile sevişebilirse de ilişkiyegiremez. Cinsel ilişki haramdır. Namaz kılamaz,** kılamadığı namazlarını dakaza etmez. Peygamberimiz dönemi mümin kadınları gibi Ramazan orucunuerteleyebilir. Ertelediği oruçları, güne gün kaza eder. Namaza benzetilerekPeygamberimiz tarafından yasaklandığı için zaruri haller dışında Kabe’yi tavafedemez. Adetli kadın Kur’ân okuyabilir ve camilere de girebilir. Çünkü Kur’ânokumayı ve camiye girmeyi yasaklayıcı hadisler, Peygamberimize aidiyeti veanlamı üzerinde görüş birliğine varılamamış zayıf hadislerdir.
Âdethalinde iken sevişmeden veya rüyalanmadan ötürü cünüb olan kadın yıkanır.İlişkiden sonra fakat yıkanmadan önce âdet gören kadın da yıkanır.8
Âdetgören veya lohusa olan kadın, Allah’ı zikredebilir, duâ da edebilir. Kadınlarınbu özel durumlarında namaz vakitlerinde belirli dakikalarını zikre ve duâyaayırmaları İslâm bilginlerince güzel bulunmuştur.
Âdethali, kirlilik veya pislik hali değildir. Allah’ın düzenlediği tabiî birhaldir. Bu sebeple âdet halini mazeretli durum olarak vasfetmeli, kirlilikteveya pislikle asla tavsif etmemelidir.
İradeyedayalı olarak yapılan cinsî münâsebetin oluşturduğu cünüblük halininkirliliklepislikle ifadelendirilmesini onaylamayan Allah’ın Resûlü’nün, iradedışında oluşan âdet halinin kirliliklepislikle tavsif edilmesini redbuyuracağı açıktır.
Aşağıdasunacağımız hadis, bu gerçeği açıklamaktadır.
Hz. Âişe(r.anha) anlatıyor:
Yalnızcahac yapmayı amaçlayarak (Medine’den) yola koyulduk. Mekke yakınındaki Serif mıntıkasınagelmiştik ki âdet görmeye başladım.*
(Hacgörevlerimi yapamayacağım düşüncesiyle) ağlıyorken Allah’ın Resûlü yanıma geldi ve banasordu:
Nenvar senin(yoksa) âdetmi gördün (deağlıyorsun?)
Ben”evet” cevabını verince şöyle buyurdu:
Âdetgörme, Allah’ın Adem oğlunun kızları için koyduğu bedenî bir kanundur. (Bu sebeple ağlamana gerek yok.) Kâbe’yi tavaf etme, ama bunundışında hacıların yaptığı hac görevlerini (sen de) yap.9
Nifas (Lohusalık)halinde cinsî münâsebette bulunmak da haramdır
Nifas(lohusalık) doğumla birlikte gelen kanla başlayan özel bir haldir.
Yukarıdaâdet hali ile ilgili olarak açıkladığımız bilgiler ve hükümler, aynen lohusalıkiçin de geçerlidir.
Anakonumuz olan cinsellik yönünden bir özet çıkaracak olursak şöyle diyebiliriz:
Lohusalıkhalinde cinsel ilişki haram, sevişmek helâldir. Kadının göğüslerinden kocasınınağzına yutulacak şekilde süt girmesinin dinî bir sakıncası yoktur.*
Hanefîmezhebi müctehidlerine göre lohusalığın en uzun süresi kırk gündür. Âdethalinde olduğu gibi, en azı şeklinde bir sınırlama da yoktur.
Meselâ;sezeryanla doğumlarda cinsel organlardan kan gelmemesi halinde kadın lohusalıkhükümlerine tâbi olmaz.
Anlaşılacağıüzere âdet hali gibi lohusalık hali de cinsel organdan gelen kanla ilgili birhaldir.
Lohusakadının kanı kırkıncı günün sonunda kesilmezse, Hanefî müctehidlere göre kadınyıkanır, namaza başlar, cinsî münâsebette bulunabilir. Çünkü lohusadan kırkıncıgünden sonra gelen kan lohusalık kanı değil, hastalık kanı (istihâze)dır.
Nevar ki bazı İslâm bilginleri, lohusalık kanının altmış güne kadar devamedebileceği görüşündedirler. Onlara göre kan kesilmedikçe, altmış gün dolmadancinsî münâsebette bulunmak haramdır.
İstihâze
Kadındanâdet ve lohusalık hali dışında gelen bir çeşit kan daha vardır ki buna istihâzedenir; hastalık kanı olarak yorumlanır.
Birmisâl:
Hanefîmezhebi müctehidlerine göre âdet halinde üç günden az ve on günden fazla,lohusalık durumunda ise kırk günden fazla olarak gelen kan istihâze’dir.
İstihâzekanı namaza, oruca ve tıbbî bir mahzûru yoksa cinsî münâsebete engel değildir.
Âdet hali temasınınharamlığına inanmayan kâfir olur
Herbir mü’min; Allah’ın ve Peygamberi’nin bütün emirleri ve yasaklarının doğruolduğuna ve uygulanması gerektiğine inanmak mecbûriyetindedir. Bu sebeble âdethalinde cinsî temasda bulunmanın harâmlığına ve zararlılığına inanmayan kişikâfir olur. Kâfir ise ebedî olarak Cehennem’liktir.
Hayatnizamı olması için İslâm Dini’ni Peygamberi Hz. Muhammed aracılığı ilegönderen, insanın yaratıcısı olan Allah’tır. Allah ise maziyi, halî ve geleceğibilen, hikmetli ve merhametli Rab’dır.
Busebeble insana yönelik ilâhî yasalarda insanla çatışan ve ilmî verilerleçelişen bir durumun olması mümkün değildir.
Bilfarzbir Kur’ân yasağı ile veya Allah’ın Resûlü tarafından konulduğu kesinlikarzeden bir sünnet yasağı ile kesin olduğu ileri sürülen bir ilmî veri arasındaçelişki olsa, mü’min Kur’ân ve Sünneti esas alacaktır. Çünkü Allah ve O’ndanvahiy alan Hz. Muhammed yanılmaz. Ama insan veya insanlar yanılabilir. Ya damevcut gözlem âletleri araştırıcıları yanıltmış olabilir.
Buitibarla mü’min İslâm’ı ilme onaylatmak zarûretini duymamalı, bilakis ilmîverilerin sonuçlarını Kur’ân ve Sünnet’le kontrol etmelidir.
İslâm’ıninanç nizamının gereği budur.
Mü’minbu itikâdî; inançla ilgili ölçüyü her zaman ve her yerde ve de her meseledekullanabileceği gibi, âdet hali cinsel teması meselesinde de kullanabilir.
Eşler Arasında Cinsel Haramlar 2
Eşe Arka Organından Temas Etmek*
İslâmDini erkek erkeğe (homoseksüellik) ve kadın kadına (sevicilik) cinselilişkileri haram kıldığı gibi, kadına arka organından (anüs) cinsel temasdabulunmayı da yasaklamış; haram kılmıştır.
Buyasaklama, kişinin kendi karısını da, yabancı kadınları da içine almaktadır.
Bubölümde açıklanmak istenen, kişinin kendi eşi ile ters yoldan temasıdır.
Yasaklayıcı âyet
YüceAllah Kur’ânı Kerim’de kadınlara ancak döl yatağı olan üreme organlarındanyaklaşılabileceğini şöylece açıklamaktadır:
“Kadınlarınızsizin tarlanız; ekim alanınızdır. O halde (ön organ olan) tarlanıza ne şekilde isterseniz o şekilde varın.Nefisleriniz(intatmini) için (besmeleyi, şeytandan Allah’asığınmayı ve sevişmeyi) öne alın. Allah (ın emirleri ve yasaklarına aykırılık)dan korunun. O’nun huzûrunavaracağınızı da bilin.
(EyPeygamber! Âdet hali teması ve ters yol ilişkisi gibi haramlardan kaçınan) Mü’minleri müjdele.”
BakaraSûresi’nin anlamını sunduğumuz bu iki yüz yirmi üçüncü âyeti, kadınları “hars”; ekim alanına benzetmekte ve buekim alanına istenildiği gibi gelinebileceğini açıklamaktadır.
Kadınınekileni bitirici alanı rahimi olduğu için, âyet arka organdan temasıyasaklamaktadır. Ancak üzerinde durduğumuz bu haramın daha açık delillerini, buâyeti yorumlayan hadislerle, arka organdan teması doğrudan doğruya yasaklayanhadisler teşkil etmektedir.
Kadına ters yoldanilişkiyi yasaklayıcı hadisler
Hüzeyme b.Sâbit anlatıyor:
Birsahâbi Allah’ın Resûlü’ne kadınlara arka organlarından yaklaşmanın hükmünüsordu. Allah’ın Resûlü “helâldir” buyurdu. Fakat o kişi huzûrundan ayrıldığındaonu çağırtarak sordu:
Senön ve arka organın hangisinden sordun? Arkadan gelerek önden temas etmeyi misordun? (Bunusordunsa) Eveto helâldır.
Yokarkadan yaklaşarak, arka organdan temas etmeyi sordunsa hayır, (o helâl değil, haramdır).
ŞüphesizAllah gerçeği bildirip emretmekten haya etmez. Kadınlara arka organlarındantemas etmeyiniz.
Salâtve selâm üzerine olsun, Allah’ın Resûlü diğer hadislerinde de şöyle buyurur:
“Karısına arkaorganından temas eden kişi mel’undur; Allah’ın rahmetine ermekten uzaktır.”
“Karısına tersyoldan temas eden kişiye Allah rahmet nazarıyla bakmaz.”
“Kadınlaraarka organlarından temas etmek, eşcinselliğin küçük şeklidir.”
Ters organdanilişki, küçük lûtîliktir
Allah’ınResûlü Hz. Muhammed’in dilinde “küçük lûtîlik” şeklinde geçmekte olan yaratılış düzenini bozucubu fiil, açık bir cinsel haramdır.
Kur’ânve Sünnet’in özünü kavrayamayan bazı zümrelerin, bu açık ve sonuçları korkunçharam üzerindeki mubahlaştırıcı görüşleri kültürel bir cinâyettir.*
Kur’ân’la,Sünnet’le, sahâbe icmaı ile ve her asrın müctehidlerinin icmaları ileharâmiyeti sâbit olan bu sadizmî fiilin bağımsız haramiyeti yanında en büyük sakıncası,erkek erkeğe ve kadın kadına ilişkilere de yol açmasıdır.
Allah’ınResûlü, homoseksüelliğin tarihî kaynağını oluşturan Lût toplumunda,homoseksüelliğin kadınlardan erkeklere geçiş yaptığını şöylece açıklamaktadır:
“Lûttoplumunda homoseksüellik erkekler arasında başlamadan kırk yıl önce kadınlarayönelik olarak başladı.”
Evetyaratılış düzenini bozarak kadınlara arka organlarından yaklaşan bu aşağılıkinsanlar, önden yaklaşmanın meşrû tatmin yollarını tıkadıkları için, büsbütünbozulmuşlar, erkekleri erkeklerine ilişirken, kadınları da kadınlarınayönelmiştir. Homoseksüellerin karılarının sevici olmalarından daha tabiî neolabilir.
Sonuç
Fıtratınred ettiği bu ilâhî haramı bilfarz eşler arzu etseler de yapamazlar. Çünküinsanların arzusu harâmı helâl kılmaz.
Yaparlarda durumları hakime intikal ederse, tazîr cezasına uğrarlar. Devam etmelerihalinde ise araları tefrik edilir.
Bilinenbir gerçek olduğu için, kadınlara arka organlarından temas etmenin, mezkûrorganın tabiî işlevini yapamaz hale getirici ve AİDS gibi öldürücü hastalıklarıbulaştırıcı sıhhî zararlarını, ayrıntılara inerek açıklamaya gerek duymuyoruz.
1 Bak. Bakara 263.Ahzab 48; İ. Mâce Hn. 3683; C. Sağir 1/124.
2 İ. Kesir Bakara 222 (1/257)
3 Nesâî 2/87; Darimî2/408.
4 S. Ebû Dâvûd K.Tahâreti B. 107. Ebû Dâvûd’un rivayet ettiği bir diğer hadiste şöyle buyurulur:”Adetli eşlerinden birini okşamak isterse onun don giyinmesini emreder sonraokşardı.” Bak. Ebu Dâvûd K. Nikâh B. 46 İ. Kocaşlı Tercümesi 3/176.
5 S. Nesâî 1/189.
* Gerekli ve yeterliİslâmî kültür alamamış mü’minler, fiilî sünnet örneklerinin açıklanmasını dayadırgamaktadırlar. Ondört asırdır İslâm bilginlerinin eserlerinde rivayetettikleri ve inceledikleri bu örneklerin açıklanmasını diğer insanların mahremhayatlarının açıklanmasına benzeterek, üstelik yermektedirler. Oysaki İslâmDini’nin cinsel nitelikli düstûrlarını öğretmek için Allah’ın Resûlü’nün veeşlerinin yaptıkları açıklamalar, diğer insanların eşleriyle yaptıklarınıanlatmaları gibi değildir. Çünkü diğer insanların eşleriyle yaptıklarınıanlatmaları cinsel ilişkilerinin çokluğu ile övünmek veya küçük düşürmekamacıyla eşlerinin cinsel davranışlarını açığa vurmak gibi dinleyicilerin arıduygularını saptırıcı çirkin bir amaca dönüktür. Pek tabiî ki haramdır.
Allah’ın Resûlü veO’nun eşlerinin istisnaî açıklamaları ise insanlığın temel cinsel problemleriniçözecek ve böylece cinsel sömürüye engel teşkil edecek olan mucizevîaçıklamalardır.
Lütfen ikincicildin, “Cinsel Sözler, Yazılar, Resimler ve Filmler” bölümünde özellikle dipnotlar halinde yapılan açıklamaları okuyunuz.
6 Ebû Davûd, K. Tahâreti B. 83 (Hn. 212).
Hadis, örtü üstündenyararlanmak şeklinde de anlaşılabilir.
7 M. Zevâid 4/296,elMetâlibü’lÂliyetü Hn. 1559.
* Şafiî mezhebi bilginlerinegöre azamî âdet süresi on beş gündür.
** Kur’ânı Kerim’detetahhur fiili boy abdesti almakanlamındadır. Mâide sûresinin altıncı âyetiyle tetahhuru gerektiren cünüplük,Nisâ sûresinin kırk üçüncü âyetine göre namaza manidir.
Bakara sûresinin228. âyetine göre ay halinin bitimi de tetahhuru gerektirmektedir. Tetahhurugerektiren cünüplük namaza mani olduğu gibi tetahhuru gerektiren ay hali denamaza engeldir. Bak. Cuma Mesajları sh. 552563.
8 Darîmî K. Salâti vetTahâreti B. 99 (1/186).
* Hz. Peygamber’ineşlerinin ancak dini hükümleri öğretmek amacıyla mahrem hayatlarından sözettiklerinin bir örneğini de bu hadîsde görüyoruz. Genelde hiçbir kadın gerekolmadıkça ay halinden söz etmez, etmemelidir de. Hz. Âişe validemiz, ihramagirdikten sonra adet gören kadının hac görevlerini nasıl yapacağını Allah’ınResûlü’nün sünneti ile örneklendirerek öğretmek için yaşadığı olayı olduğu gibiaçıklamıştır.
9 Buhârî K. Hayz B. 1 (1/77).
* Hanefîmüctehidlere göre iki buçuk, Şafîî müctehidlere göre iki yaşını aşmış çocuğunsüt emmesiyle süt akrabalığı oluşmaz.
* Bu bölümde geçenhadisler için Bkz. İ. Mâce Hn. 19223, Zâdü’lMeâd 3/149, Ebû Davûd K. Nikâh B. 46, Müsned 2/482.
* M.H. Tabâtabâî ElMîzan Fî Tefsîür’lKur’ân Bakara 223 (2/2189)