Evliliğim onuncu senesindeydi. Bir oğlumuz vardı. Çok akıllı, çok uslu bir çocuktu. Her gün ona bakıp Allah’a böyle bir evlat verdiği için şükürler ediyordum. Kaynanam da bizimle beraber yaşıyordu. İlk seneler aramız çok iyiydi. Ona erkek bir torun verince aramız daha da iyi olmuştu. Fakat yıllar sonra aramız birden giderek kötüleşti. Ben hem yetim hem de öksüzdüm. Mahallelinin yardımlarıyla evlenmiştim. Tüm çeyizimi onlar dizmişti. Kaynanam çok fazla bir masraf yapmadığından ayrıca sevinmişti benim gibi bir gelin bulduğu için. Birbirimizden razıydık. Ta ki yan taraftaki eve yaşlıca bir teyze taşınana kadar. O adını hiç anmak istemediğim teyze geldikten sonra özelliklede kimsesizliğim onun gözüne batmaya başlamıştı. Gelip gidip bunu başıma kakıyor, kimsesiz diyordu bana. Ben aldırmıyor hem ona hem de aileme en iyi şekilde bakıyor bir dediklerini iki etmiyordum. Ama bir yandan da üstümdeki baskısını artıran kaynanamın yaptıkları giderek ağrıma gidiyordu. ..............HABERİN DEVAMI İÇİN FOTOĞRAFA TIKLA