Hakim karşısına çıkan Gülşen kendini savundu: Gülşen olmanın cezasını çekiyorum
Verdiği konserinde İmam Hatip Liselilere yönelik sözleriyle"Halkı kin ve düşmanlığa tahrik" suçundan dava açılan Gülşen Çolakoğlu, hakim karşısına çıktı. Kurulan güvenlik bariyerlerinde salona giren şarkıcı, savunmasında "Ben bütün bunları hayatta Gülşen olarak var olmamın cezalandırılması olarak görüyorum. Manevi olarak çok orantısız bedellere maruz kaldım. 5 gün Bakırköy cezaevi, 15 gün evde olmak üzere 20 gün hapis cezası aldım" dedi.
30 Nisan'da söylediği sözlerden dolayı İmam Hatip Lisesi öğrencileri aleyhine seslendiren şarkıcı Gülşen Çolakoğlu, sözleri nedeniyle adliye koridoruna güvenlik bariyerleri kurularak önlem alındı. Gülşen fark edilmeden mahkeme salonuna getirildi. İstanbul 11. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya yargılanan Gülşen Çolakoğlu ve 14 başvurucu katıldı. Kadın ve Demokrasi Federasyonu'ndan (KADEM) avukatlar da hazır bulundu.
"ARKADAŞIMLA ŞAKALAŞTIM, ÜZERİME ATILI SUÇU İŞLEMEDİM"
Savunma yapan Gülşen, "Bu konuda daha önce de ifadeler verdim. Tekrar ederim suçsuzum. Yargılama sonunda beraat edeceğime inanıyorum. Bütün konu sahne içinde bir arkadaşımla şakalaşmadan ibarettir. Sahnedeyken dinleyicilerin arasına katılmak istedim. Kalabalıkta bu mümkün olmadığından sahnedeki arkadaşlarımdan birini beni seyircilerin arasına taşımasını istedim. Bir arkadaşım şaka olarak 'seni imam taşısın' dedi. İmam da aramızda bu lakapla anılan Miraç Çelenk'tir. Bu lakabın özel bir anlamı yok. Sahne şovlarında sıklıkla şakalaştığımız bir arkadaşımızdır. Sahne heyecanının getirmiş olduğu refleksle, sahne üzerindeki iki kişi arasındaki diyalogtur. Hatta diyalog kendisi diye bitmektedir. Bunu söylerken ne üçüncü bir şahıs ne bir sosyal sınıf ve kesimi hedefledim. Tekrarlamadım altını çizmedim alkışlatmadım sonra tanıtım amacıyla kullanmadım dolayısıyla halkı kin ve düşmanlığa tahrik tavrı sergilemedim. Niyetim asla bu olamaz, üzerime atılı suçu işlemedim" dedi.
"MESLEKİ KİMLİĞİMİN BİR BEDELİ OLARAK MAĞDURUM"
Gülşen savunmasının devamında şunları söyledi: "İki kişi arasında geçen bu diyalog nedense hedefe oturtuldu. Değerlerini incitmiş olabileceğim herkesten özür de diledim. Mesleki kimliğim ve duruşumun bir bedeli olarak mağdurum. Kadınlığım, bedenim, eşliğim anneliğim üzerinden defalarca sözel olarak linç ve istismara uğradım hatta hedef gösterildim. Ama yine de duygu ve düşüncemi yeri geldiğinde ifade eden biriyim. Sahnedeki şaka, toplumsal duyarlılığımım bir uzantısı tezahürü değildi. Sadece iki kişi arasındaki şakaydı. Açıklama demeç bildirme amacı yoktu. Ama nedense öyleymiş gibi bir yere çekildi."
"GÜLŞEN OLMANIN CEZALANDIRILMASINI GÖRÜYORUM, MAĞDURUM"
"Ayrıca zamanlaması ve yayılması bana göre manidar ve manipülatiftir. Konser 30 nisan videonun yayılma tarihi ise 24 Ağustos'tur. Arada 4 ay vardır. Videonun 4 ay sonra ortaya çıkarılması yayılması ertesi gün linç kampanyası başlatılması ve cezaevine girmem bir gün sürdü. Ben bütün bunları hayatta Gülşen olarak var olmamın cezalandırılması olarak görüyorum. Manevi olarak çok orantısız bedellere maruz kaldım. 5 gün Bakırköy cezaevi 15 gün evde olmak üzere 20 gün hapis cezası aldım. En kötüsü oğlum İspanya'dadır. 5 yaşındaki çocuğumdan uzak kaldım. Eşimin işleri nedeniyle ben ondan, o benden mahrumdur. 50 kadar konser iptal oldu. Bunların tazminleri gerekiyordu ve ödendi. Sahnede ve arkasında kalan arkadaşlarımın da mağduriyetlerini karşıladım. Yurt dışı yasağı nedeniyle oradaki konserlerime gidemiyorum. Yeni konserler planlayamıyorum. Bu mağduriyetimin giderilmesini istiyorum. Bunu ailem, iş arkadaşlarım için de istiyorum."
Gülşen'in Avukatı Emek Emre de müvekkili hakkında beraat talep etti.