Ha-mile bir ceylan vardı. Doğumu yaklaştığında ormanın en uzak yerine gitti. Bir nehir yanını buldu. Tam doğuracağı esnada gök g-ürledi ş-imşek ç-aktı ve y-angın çıktı. Soluna döndü bir baktı ki ona o-k atmak isteyen bir a-vcı var.
Sağına döndü aç bir aslan onu a-vlamak için yaklaşıyordu.
Ceylan için o an tek bir düşünce vardı.
Kaçmayı düşündü.
En iyi onu yapabilirdi ama DEVAMI İÇİN GÖRSELE TIKLAYIN
eninde sonunda yakalanacağını düşündü ve çıkmazda olduğunu gördü.
Kaçacak yeri de yoktu.
Ya aslan par-çalayacaktı ya y-angında can verecekti ya da a-vcı onu a-vlayacaktı belki de nehirde boğulacaktı.
Her yer teh-likelerle dolu ve ceylan kesinlikle bir kurtuluşu olmadığını düşünüyordu.
İşte o an ceylan gücünün yeteceği şeye odaklanma kararı aldı. Doğumuna odaklandı doğumu yapmaya. Ve doğru olan şeyin doğasını gerçekleştirmeye yöneldiğinde bir şekilde başaracağına inanmak istedi.
Sonra neler mi oldu?
Ş-imşek ç-aktı, a-vcının görüşünü kapattı ve çıkan o-k aç aslana s-aplandı.
Arkasından şakır şakır yağan o yağmur ormanın tüm y-angınını söndürdü.
Ceylan sağ salim doğumunu yapmıştı.
Demem o ki; hayatımızın her anının zorluklarla kuşatıldığını düşünebiliriz.