COVID19 salgını nedeniyle Mart 2020'den itibaren kısa çalışma, Nisan ayından itibaren ücretsiz izin başvurusu yapılmıştır. 2021 yılı Haziran ayına kadar süren uygulamada, çalışanlara kısa çalışma ödeneği (KÇÖ) ve nakdi ücret desteği verildi. Söz konusu dönemde toplam 3,8 milyon çalışana kısa çalışma ödeneği, 3,1 milyon ücretsiz çalışana ise nakdi ücret desteği sağlanmıştır.
Kısa süreli çalışan sayısı ayda 967.000 ile 3.2 milyon arasında, ücretsiz izinlilerin sayısı ise ayda 604.000 ile 1.2 milyon arasındaydı. Çalışanların bir kısmı sadece birkaç hafta, bir kısmı 15 aya varan kısa çalışma veya ücretsiz izne çıkarıldı. Daha sonra bazılarının o dönemde işveren tarafından fiilen çalıştırıldığı keşfedildi.
Bu süre içinde kısa çalışma veya ücretsiz izne ayrılan çalışanların sosyal güvenlik primleri ödenmemiştir. Sadece genel sağlık sigortası (GSS) primleri ödenmiştir. Bu durum, ikramiye günleri olmayan işçilerin emekliliklerinin gecikme riskini gündeme getirdi.
Emeklilik Yaşı (EYT) kuralı, 8 Eylül 1999'dan önce çalışmaya başlayan kişiler için emeklilik yaşını kaldırdı ve pandemi döneminde ödenmeyen primler nedeniyle birçok işçinin emekliliği ertelendi.
KREDİ HAKKI BEKLİYORSUNUZ
İkramiye günü eksik olan bu işçiler, pandemi döneminde kısa çalışma veya ücretsiz izin için kullandıkları günlerin primlerini borçlanarak kendi ceplerinden ödeyerek emekli olmak istiyorlar. Bunu uzun zamandır soruyorlar.
"BORÇLANMA HAKKI GEÇEN SÜRE İÇİN VERİLİR" SÖZÜ DOĞRU MU?
Son zamanlarda kısa çalışma ödeneğinin çekildiği zamanlar için kamunun geneline kredi hakkı verildiğine dair şikayetler olmuş ancak sosyal güvenlik kurumu bu konuda bir genelge yayınlamadığı için bu uygulanmamıştı. Öncelikle bu iddiaların doğru olmadığını, bir yanlış anlaşılma olduğunu belirteyim.
Bu konudaki yanlış anlaşılma, 7431 Sayılı Kanun'un memur maaş ve aylıklarındaki artışın Ocak ayında yüzde 30'a çıkarılmasına ilişkin 5. maddesinin yanlış yorumlanmasından kaynaklanmaktadır. Bu madde ile 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununa geçici bir madde eklenmiştir.
Buna göre, 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanununun Geçici 29 ve 32 nci maddeleri hükümlerinden yararlanan işverenlerin, ihbar edildikleri günlere ilişkin özet ve ödüle ilişkin yardım beyannamelerini/aylık ikramiye ve yardım belgelerini Sosyal Sigortalar Kurumuna ibraz etmeleri gerekmektedir. Pandemi döneminde kayıp ve bu günlere ait primlerin ödenmesi için 3 ay süre verildi.
4447 Sayılı Kanunun Geçici 29 ve 32. Maddeleri, pandemi döneminde hatalı işlemler nedeniyle fazla ödenen ve yersiz ödenen kısa çalışma ödeneği ve nakdi ücret desteğine af niteliğindedir.
İŞVERENE YAPILAN HATALARI DÜZELTME İMKANI
Daha açık anlatmak gerekirse pandemi döneminde bazı işverenler acelesi olduğu için, bazı işverenler ise fiili çalışanlarını kısa çalışma veya ücretsiz izne çıkardığı için cezalandırıldı. Bu nedenle işçilere ödenen İİT ve nakdi ücret desteği, gecikme cezası ve zammı ile birlikte işverenler tarafından alınmak zorunda kalındı. Geçici 29 ve 32. maddelerdeki düzenlemelerle işverenler bu parayı İŞKUR'a ödemekten muaf tutulmuştur.
Ancak sorunun işçi boyutu da var. Fiili olarak çalıştırıldığı halde kısa çalışma veya ücretsiz izin bildiriminde bulunan çalışanların katkı paylarının ödenmesi zorunludur. Ocak ayında yürürlüğe giren yasa, pandemi sırasında bu tür "hatalar" yapan işverenlerin, çalışanlarının ödenmeyen primlerini cezai yaptırım olmaksızın ödemelerine olanak tanıyor. Eksik primi ödeyen işverene herhangi bir cezai yaptırım uygulanmaz.
Bu, Ocak ayında çıkarılan yasanın gerekçesinde açıkça ortaya konmuştur. Gerekçede şu ifadelere yer verildi: “5510 sayılı Kanun'a geçici bir madde konularak, Türkiye'de koronavirüs salgını nedeniyle yapılan kısa çalışma ödeneğinde hatalı işlemler nedeniyle menfaatleri eksik bildirilen sigortalıların menfaatlerinin tazmin edilmesi amaçlanmaktadır. hizmetleri güncellemek için."
Pandemi sürecinde kısa çalışma veya ücretsiz izin yapan fiili çalışanlarını tespit eden işverenler,