İBRETLİK DURUMUMUZ..

Delinin birisi bir gün bir camiye giriyor, bir sağa bakıyor, bir sola bakıyor, bir o köşeye, bir bu köşeye, dışarıya çıkıyor,

sırtına bir yük odun alıyor camının içine giriyor, safa öyle duruyor. Sırtında, bir yük odun, millet tabi içinden söven döven, neyse, namazı bitiriyorlar,

namazdan sonra feryat figanlar başlıyor, iş hocaya aktarılıyor. Hoca diyor bak, seni ibadetten, namaz kılmaktan almak gibi bir niyetim yok,

fakat her yerin bir kuralı vardır, bir düzeni vardır, bir dahakine gelirken o düzene uyarak gel...

Bende öyle yaptım dedi, nasıl dedi öyle yaptın, sen sırtında bir yük odunla geldin dedi.

Efendim ben az önce geldim baktım ki, birisinin sırtında mavi gözlü bir çocuk, ötekisinin sırtında, hurma ağacı, ötekinin sırtında sarı inek,

ötekinin sırtında bir çuval un, ötekinin sırtında çocuğu, ötekinin sırtında bir buzağıyla namaz kılıyor.

Dedim ki herkes bir yükle namaz kılıyor, bende aldım bir odun yük, geldim o yükle kılıyorum. Dediler bu gerçekten bu kafayı sıyırdı.

Hoca sordu benim sırtımda ne vardi? Senin sırtında da dedi inek vardı, hamile inek, doğurdumu, doğuramadımı,

acaba nasıl doğuracak, tosunmu olacak, buzakmı, seninde o vardı sırtında dedi...

Onun için duâ Rabbe muhtaç olduğumuzun şuur ve idraki içinde olmaktır.

Yoksa sırtımızda çocuklarla, aklımızda lamburginiyle namaz kılıyorsun ama ikiyüz elli basıyorsun, haberin yok, böyle...

Hesap yapıyor, hoca sen yapmıyormusun, e hocada dertlide anlatıyor zaten, hocada derdini anlatıyor zaten...

İBRETLİK DURUMUMUZ..

Önerilen Videolar

Bunlar da İlginizi Çekebilir