Ana Sayfa
16 Ocak 2019 ( 10651 izlenme )
Reklamlar

Okumanizi şiddetle tavsiye ederim


Bir zamanlar Nasuh adında bir genç vardı...
Erkekliğini gizleyerek, kadınlar hamamında tellallıkla geçinirdi...
Yüzü kadın yüzüne benzerdi.Köse olduğu için yüzünde tüy yoktu...
Nasuh yıllarca tellallık yaptı, kimse onun erkek olduğunun farkına varmadı. 
Çarşaf giyer, yüzüne peçe takardı.Şehvetinin azgınlığından hamamdaki işinden ayrılmazdı.
Padişahların kızlarını bile keseler, yıkardı.
Yaptığı işin yanlış olduğunun farkındaydı. 
Zaman zaman tövbe eder, bu işten ayağını çekmek isterdi. Fakat nefsinin kadına olan düşkünlüğünden tövbesini tutamazdı....

Bir gün bir Allah dostunun huzuruna vardı. Ona,
”Dualarınızda beni de hatırlayın ” diye yalvardı.
Allahın dostu onun durumuna vâkıf oldu,tebessüm etti.
Sırrını açığa vurmadı.
”Yaptığın şeyden Allah sana tövbe nasip etsin” diye dua etti...
Birgün hamama Padişahın eşi, kızları ve ailesi geldi.
Nasuh hamamda tasla su dökerken, padişahın kızının kıymetli bir mücevheri kayboldu...
Padişahın eşi emir verdi, Hamamın giriş ve çıkış bütün kapıları kapatıldı. 
Hamamdaki kadınlar, bohçaları, elbiseleri aranmaya başlandı. 
Bütün eşyalar aranmasına rağmen mücevher bulunamadı...
Bunun üzerine EMİR VERİLDİ,
GENÇ İHTİYAR KİM VARSA HERKES ANNESİNDEN DOĞDUĞU GÜN GİBİ ÇIRILÇIPLAK SOYUNSUN VE TEK TEK ARANSIN DENDİ. 
Sırayla,herkesin ağzını, kulağını, bedeninin her yerini aramaya başladılar...
Nasuh korkudan tenha bir yere çekildi. 
Yüzü sararmış,Dudakları titriyor, Sırrının ortaya çıkması ölümü demek, Ölüm korkusu ve utanç bütün bedenini sarmıştı...
Nasuh bir köşeye oturdu, gözlerinden yaşlar süzülüyor, içten içe yanıyor :
Kendi kendine,
”Ey Allahım! Birçok defa tövbe ettim, söz verdim, hepsini bozdum. Tövbemi tutamadım. Eğer beni bu belâdan, rezil olmaktan kurtarırsan, sana söz veriyorum bir daha yapmayacağım” dedi. 
O kadar çok içten yalvarıyordu ki...
Hamamda herkes aranmış, Aranma sırası Nasuha gelmişti.
Hizmetçinin :
”Ey Nasuh! Herkesi aradık. Sıra sende. Buraya gel” demesi üzerine;
Nasuh kendinden geçti, korkudan düşüp bayıldı... 
Âdeta ruhu bedeninden uçtu. Aklı fikri gitti. Eli ayağı boşaldı...
Bütün dallar kırılınca, mahzun, kimsesiz, çaresiz kalıp Allaha sığınınca Allah’ın yardımı yetişti...
Mücevher bulundu diye bir ses geldi. Nasuhu aramaktan vazgeçtiler...
Nasuh kendine geldiğinde. Mücevherin bulunduğunu söylediler. 
Nasuh ağlamaya başladı. Gözlerinden yaşlar süzülüyordu...
Nasuh CENABI HAKK'a yönelecek ben pişmanım diyecekti...
Gözleri hiç bir şey görmüyordu...
İçten içe dua ediyordu...
Az sonra bir hizmetçi gelerek Nasuh’a,
”Padişahımızın kızı iltifat buyuruyor, seni çağırıyor.dedi.
Nasuh: ”Elimi kaldıracak halim yok. Hasta olduğumu söyle. Koş bir başkasını bul” dedi.
Nasuh kendi kendine,
”Ben bir defa öldüm, tekrar dirildim ve dünyaya yeniden geldim. Gönlümdeki o korku, o acıyı nasıl unuturum? Artık canım tenimden ayrılmadıkça, tövbemi bozmam” dedi....

Hamamdan çıkıp gitti. Bir daha tövbesinden dönmedi.
Nasuh sözünde duracak,hayatı boyunca bir daha eski haline dönmeyecekti...
Tövbesi dilden dile anlatılacak, kitaplara konu olacak. 
Ve tasavvufta tövbe anlatılırken NASUH BİR TÖVBE denecek. Hatta Kuranı Kerimde bahsedilecekti...

" Ey insanlar Cenâbı Hakk’a Nasuh tövbesiyle tövbe edin.." denecekti.

Önerilen Videolar

Reklamlar

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Arjantin banknotları koyacak bir yer bulamıyor! Nüfus cüzdanı, ehliyet ve noter harçlarına yeni yıl zammı! Türkiye'de hiç görülmedi ama artık alarm zilleri çalıyor! Adamın beynini yiyor Hintli milyarderin özel davetlisi olan Burcu Güneş, 500 milyon dolarlık teknede şarkı söyledi