Diyarbakır'da Şeyh Said Bulvarı ismi tartışmasıyla ilgili olarak İYİ Parti İstanbul Milletvekili Mehmet Salim Ensarioğlu'nun Şeyh Said'e destek vermesi ve bu nedenle başlatılan disiplin süreci, toplamda 12 bin 750 partili istifası ile sonuçlandı. Bu gelişmelerin ardından Star Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Nuh Albayrak, Şeyh Said'in idam sürecini köşesinde ele aldı.
Albayrak, Lozan Antlaşması sonrasında Anadolu'da başlayan rahatsızlığın Hilafetin kaldırılmasıyla doruk noktasına ulaştığını belirtti. Şeyh Said'in kıyamının, Hilafetin kaldırılmasına bir tepki olduğunu ve o dönemde devlet bağının koparılmasına yönelik bir duruş sergilediğini ifade etti. Şeyh Said'in "Kürt devleti kuracak" şeklindeki söylentilere karşı "Hamdolsun hepimiz Müslümanız. KürtTürk yoktur" dediğini aktardı.
Albayrak, 1925 yılında Şeyh Said kıyamının başlamasıyla İsmet İnönü'nün başbakan olduğunu ve bu süreçte hükümetin aldığı önlemleri sıraladı. 3 Mart 1925'te İsmet İnönü'nün hükümet programını Meclis'e sunduğunu ve o gün itibarıyla "Sansür Kanunu"nu çıkardığını belirtti. Ayrıca, "Harekâtı Askeriye mıntıkasında ve Ankara'da birer İstiklâl Mahkemesi teşkil edilmesini" talep ettiğini ifade etti.
İstiklal Mahkemeleri aracılığıyla, TCF (Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası) partisinin irticai bir parti olduğu tespit edildi ve 3 Haziran 1925'te kapatıldı. Şeyh Said ve 46 arkadaşı da Diyarbakır Şark İstiklâl Mahkemesi tarafından idam edildi.
Nuh Albayrak'ın yazısında verdiği tarihî örnekleri, günümüzdeki tartışmalara bağlayarak Şeyh Said Bulvarı ismi konusundaki olayları değerlendirmesi, Türk siyasetindeki tarihsel bir perspektifi sunmaktadır.