Ana Sayfa
07 Eylül 2022 ( 17 izlenme )
Reklamlar

Düğünde takılan altınların sahibi kim? Yargıtay'dan Emsal Altın Kararı

Düğünde takılan altınların sahibi kim? Yargıtay'dan Emsal Altın Kararı

Yargıtay Genel Kurulu'nun nihai kararı, düğünde takılan altınların kime ait olacağı tartışmalarına yeni bir boyut kazandırdı. Yargıtay, düğünde takılan mücevherat, altın ve paranın, hangi eşe takarsa takılırsa takılsın kadına bağışlanmış sayıldığına ve artık kadının kişisel malı sayıldığına dikkat çekti.

Aile mahkemesi önündeki boşanma davasında, düğüne takılan altınlarla ilgili anlaşmazlık yaşandı. Davacı, düğünde takılan altının kendisine ait olduğunu iddia etmiştir. Davacı; 200 çeyrek altın, 6 tam altın, 3 yarım altın, 19 bilezikik ve 1 bileklik den oluşan takıların ve ziynet eşyasının öncelikle aynen iadesine, mümkün olmaması halinde ödeme günündeki değerlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etti.

TAKI KONUSUNDA ANLAŞMAZLIK YAŞANDI
Davalı damat ise talep edilen miktarda ziynet eşyasının bulunmadığını, toplamda 150 civarı küçük altın ve muhtelif ölçülerde bilezik takıldığını ancak örf ve adetlere göre düğünde takılan tüm takıların erkek tarafına ait olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istedi. Aile Mahkemesi; düğünlerdeki takıların kime takıldıysa ona ait olacağına ilişkin geleneklerinden bahseden davalı tanığının beyanı ve taraflara takılan takıları gösterir bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne hükmetti. 

Kararı davacı kadın temyiz edince devreye giren Yargıtay 3. Hukuk Dairesi bozdu. Yeniden yapılan yargılamada mahkeme ilk kararında direndi. Davacı kadın yine temyiz müracaatında bulununca devreye bu kez Yargıtay Hukuk Genel Kurulu girdi.

KADINA AİT OLDUĞU VURGULANDI
Saatler süren yargılama sonrası Kurul, kararını oy çokluğu ile verebildi. Kararda; kural olarak, düğün sırasında takılan ziynet eşyaları, kim tarafından, kime takılırsa takılsın, kadına bağışlanmış sayılır ve artık kadının kişisel malı sayılacağı vurgulandı. Yasal mevzuatta, düğün sırasında takılan ziynet ile parasal değeri olan bütün eşyanın aidiyeti konusunda yazılı bir hüküm bulunmadığı dile getirildi. Bu sebeple örf ve adet hukuku uygulandığı hatırlatıldı. 

Yargıtay'ın yerleşik uygulamasına, yaygın örf ve adet ile ülke gerçeklerine göre kural olarak, düğün sırasında takılan ziynet eşyası ve paralar kim tarafından ve hangi eşe takılırsa takılsın aksine bir anlaşma ya da örf ve adet kuralı olmadığı takdirde kadına bağışlanmış sayıldığı ve artık kadının kişisel malı kabul edildiği belirtildi. Yani erkeğe takılan ziynetler ve paraların da aksi kanıtlanmadığı müddetçe kadına ait olduğunun altı çizildi.

KARAR, OY ÇOKLUĞU İLE ALINDI
Emsal kararda şu ifadelere yer verildi: "Söz konusu ziynet eşyasının (altın vs.) evlenme sebebiyle gerek ailelerce ve gerek yakınlarca kadına geleceğinin güvencesi olarak takıldığı kabul edildiğinden emaneten (geçici olarak) takıldığı konusunda kadının bir kabulü olmadığı sürece genel kural kabul edilecektir. 

Artık, ziynetlerin geri istenmemek üzere verildiği iddia ve ispat edilmedikçe, bunları alan iade etmekle yükümlüdür. Davalı genel kuralın aksine örf ve adetleri bulunduğunu iddia ettiğine göre bunu ispat külfeti kendisine düşmektedir. Davalı ispat amacıyla muhtar olan tanığı dinletmiş; tanık iddia edilenden farklı olarak 'bizim adetlerimiz düğünde takılan takılar, kıza takıldıysa kızın, oğlana takıldıysa oğlanın olur' şeklinde ifade vermiş; mahkemece tanığın beyanı esas alınarak hüküm kurulmuştur. 

Hemen belirtmek gerekir ki, düğünde takılan takıların erkeğe ait olduğu yönünde örf ve adetleri bulunduğunu belirten davalının, dinlettiği tanığın beyanı ve Yargıtay'ın yerleşik uygulamasına yansıyan yaygın örf ve adet karşısında daha köklü bir adetin varlığını ispatlayamadığı açıktır. Bu durumda genel kuraldan ayrılınmasını gerektirecek bir durum söz konusu değildir. Mahkemenin direnme kararı Kurul çoğunluğu tarafından isabetli bulunmamıştır. 

Hukuk Genel Kurulu'nda yapılan görüşmeler sırasında, düğünde takılan takıların düğün masraflarına katkı mahiyetinde olduğu ve kime takıldıysa ona hediye verilmesi gayesi güdüldüğü, takılan tüm ziynet eşyasının kadına bağışlanmasının amaçlanamayacağı görüşü ileri sürülmüş ise de, bu görüş Kurul çoğunluğunca benimsenmemiştir. Mahkeme kararının bozulmasına oy çokluğu ile hükmedilmiştir."

Önerilen Videolar

Reklamlar

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Survivor All Star'a veda eden yarışmacı Hikmet Tuğsuz oldu Giresun'da bir vatandaşı "Sizi Bankadan Arıyoruz" diyerek 100 bin lira dolandırdılar. Litvanya, Türkiye’den SİHA alıp Ukrayna’ya Bağışlayacak 7 üniversiteye rektör atandı