İmamoğlu ve Liderlerin ve Saraçhane'den verdiği mesajlar oldukça dikkat çekiciydi, işte o mesajlar;
"MİLLETİN SEÇTİĞİ BAŞKANI TUTUKLATARAK HAPSETMEK İSTEDİLER"
Hepimizin çok iyi bildiği gibi İBB geçmişte bu şehirde taksilerle ilgili kararlar aldı. Taksi kararları İstanbul'dan değil Ankara'dan alınıyor diyorlar. Daha ilginç şeyler var. Bu çok komik. Geçmişte Gezi Parkı Büyükşehir belediyesine aitti. Hayır, Gezi Parkı artık vakfın, biz yönetiyoruz dediler. Daha onlarca örnek sayabilirim. Ne yaptınız, bir değil iki kez belediye başkanı seçtiniz. Seçtiğiniz belediye başkanını hapse atmak için bir mahkeme emri çıkardılar. Ayrıca mahkeme hakiminin de istedikleri gibi karar vermeyeceğini görünce onu da kovarak başka bir hakim getirip karar verdirmişler.
"SİZİ GÖNDERECEK ALTI SİYASİ LİDER DE BURADA"
Hayır, öyle kolay kaçış yok. İşte onları gönderecek 6 siyasi partinin liderleri burada. Sana bir şey söyleyeyim Bu ülkeyi yönetenler hasta, hasta. Bunlar millet iradesine alerjisi olan insanlardır. Milli irade kendi lehlerine bir karar verdiğinde sorun yok ama başka bir karar alınca bütün arızalar başlıyor. Milli iradeyi yenmek için ellerinden geleni yapıyorlar ama yapsınlar, nafile..
"BUNLAR NE HUKUK NE DE ETİK AHLAKA SAYGI DUYARLAR"
Bunlar ne hukuk ne de etik ahlaka saygı duyarlar. Ne dine ne de inanca uyarlar. Her şeyi görmezden geliyorlar. Gözleri hiçbir şey görmüyor. Bugün bu büyük kalabalığı buraya taşıyan sizin vicdanınızdır. Hepimiz birbirimiz için varız. Haksızlığa ve adaletsizliğe karşı buradayız.
"BU ADALETİN YANSIMASIDIR"
Milyonlarca insan hak ve hukuk için hareket ediyor. Demokrasi için ayağa kalkıyor. Demokrasinin, özgürlüğün, haktkın, hukukun ve adaletin her zaman yanında oldum. Bu bir adalet refleksidir. Bunların yaptıkları şey, tüm bunları gasp ettiğinin kanıtıdır. Vicdansızlık ve ahlaksızlığın olduğu zaman da olur. Dün oldu, şimdi oluyor. Millet iradesine alerjiniz varsa, seçim sonuçlarını sindiremiyorsanız siyasete bulaşmamanızı tavsiye ederiz. 16 milyon İstanbulluyu eşit görmezseniz, 85 milyon vatandaşımızı eşit görmezseniz bu ülkeyi ben yönetiyorum diyemezsiniz. Bu ülkeyi yönetmiyorsunuz. Sadece bazı çıkar gruplarını, sendikaları ve karanlık çevreleri yönetiyorsunuz. Bir israf düzeni kurdular ve bunun sonsuza kadar sürmesini istiyorlar. İstanbul'un canına okuyan bir düzendir bu. Seçim öncesi vatandaşımızdan yetki isterken bu savurgan düzeni yıkalım dedim. Hatta şeffaflıktan asla vazgeçmeyeceğimizi de ekledim.
"İSRAF DÜZENİNİ BİRLİKTE BİTİRDİK"
Şahıs, grup, vakıf, cemaat, parti ve benzeri şahsi yakınlık kurduğunuz hiçbir kurumla ilişkimiz olmayacağını söyledik. İstanbul halkı bunun için beni seçti. Bu israf sistemine hep birlikte son verdik. Bütçemizi 16 milyon İstanbulluya açtık. Bir avuç insan avuçlarını yaladı. Bu yüzden bugün bize her şey yapılıyor. Sadece bu israf sistemini sonlandırmıyoruz. İstanbul'da bir Rahmet Cemiyeti kurduk. İnsan düzeni bilmedikleri şeydir. İnsaf düzeni adalet demektir.