Kuran’ı Kerimde Geçen Şifa Ayetleri.
بسم الله الرحمن الرحيم
وَيَشْفِ صُدُورَ قَوْمٍ مُؤْمِنِينَ
Ve yeşfi sudura kavmim mü’miniin.
Surei Tevbe 14
Meali.
Onlarla savaşın ki, Allah onlara sizin ellerinizle azap etsin, onları rezil etsin, onlara karşı size yardım etsin, mü’min topluluğun gönüllerini ferahlatsın ve onların kalplerindeki öfkeyi gidersin. Allah, dilediğinin tövbesini kabul eder. Allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.
بسم الله الرحمن الرحيم
يَـٰٓأَيُّہَا ٱلنَّاسُ قَدْجَآءَتْكُم مَوْعِظَةٌٌ مِنْ رَبِّڪُمْ وَشِفَآءٌ۬ لِمَا فِى الصُّدُورِ وَهُدًى وَرَحْمَةٌٌ لِلْمُؤْمِنِينَ
Ya eyyühennasü gad caa etküm mev’izatüm mirrabbiküm ve şifa ül lima fissuduri ve hüdev ve rahmetül lilmü’miniin.
Surei Yunus 57
Meali.
Ey insanlar! İşte size Rabbinizden bir öğüt, kalplere bir şifâ ve inananlar için yol gösterici bir rehber ve rahmet (olan Kur’an) geldi.
سم الله الرحمن الرحيم
يَخْرُجُ مِنْ بُطُونِهَا شَرَابٌ۬ مُخْتَلِفٌ أَلْوَٲنُهُ ۥ فِيهِ شِفَآءٌ لِلنَّاسِ* إِنَّ فِى ذَٲلِكَ لَأَيَةًً لِقَوْمٍ يَتَفَكَّرُونَ
Yahrucü min bütunihee şerabüm muhtelifün elveenühü fihi şifa ül linnasi inne fii zelike le eeyeetül likavmiy yetefekeruun.
Surei Nahl 69
Meali
Sonra meyvelerin hepsinden ye de Rabbinin sana kolaylaştırdığı (yaylım) yollarına gir.” Onların karınlarından çeşitli renklerde bal çıkar. Onda insanlar için şifa vardır. Şüphesiz bunda düşünen bir (toplum) için bir ibret vardır.
سم الله الرحمن الرحيم
وَنُنَزِّلُ مِنَ الْقُرآنِ مَا هُوَ شِفَآءٌ وَرَحۡمَةٌ لِلْمُؤْمِنِينَ
Ve nünezzilü minel kur’ani ma hüve şifa üv ve rahmetül lilmü’miniin
Surei İsra 82
Meali
Ve biz Kur’ân’dan, inananlara şifa ve rahmet olan ayetleri indirmekteyiz. Bu indirdiklerimiz, varoluş gayesi dışında hareket edenlere, ziyanı artırmaktan başka bir katkıda bulunmaz.
سم الله الرحمن الرحيم
وَاِذَاَمَرِضْتُ فَهُوَ يَشْفِينِ
Ve iza meriztü fehüve yeşfiin
Surei Şuara 80
Meali.
Hastalandığım zaman bana şifa veren O’dur.
سم الله الرحمن الرحيم
قُلْ هُوَ لِلَّذِينَ آمَنُوا هُدًى وَشِفَآءٌ
Kul hüve lilleziine amenü hüdev ve şifa ün
Surei Fussilet 44
Meali..
Eğer biz onu başka dilde bir Kur’an yapsaydık onlar mutlaka, “Onun âyetleri genişçe açıklanmalı değil miydi? Başka dilde bir kitap ve Arap bir peygamber öyle mi?” derlerdi. De ki: “O, inananlar için bir hidayet ve şifâdır. İnanmayanların kulaklarında bir ağırlık vardır ve Kur’an onlara kapalı ve anlaşılmaz gelir. (Sanki) onlara uzak bir yerden sesleniliyor (da anlamıyorlar).”