Rapora göre, küresel borç tutarı senenin ilk çeyreğinde 3,3 trilyon dolar artarak 305,3 trilyon dolara yükseldi.
Bu dönemde rekor civara ulaşan küresel borç tutarı, geride bıraktığımız senenin aynı döneminde 293,4 trilyon dolar olarak hesaplanmıştı.
Çin ve ABD'nin borçlarındaki artış etkili oldu
Küresel borçlarda senenin ilk çeyreğinde yaşanan artışla Çin ve ABD'nin borçlarındaki artış etkili oldu. Söz hususu dönemde Euro Bölgesi'ndeki toplam borç tutarı ise art arda üç çeyrekte gerileme gösterdi.
Enflasyondaki artışı yansıtan küresel borcun gayrisafi yurtiçi hasılaya (GSYH) seviyesi ise düşüşünü dördüncü aya taşırken, küresel borcun ülkelerin toplam GSYH'ye seviyesi aşağı yukarı yüzde 348 oldu.
Söz hususu oranla, küresel borç 2021 senesinin ilk çeyreğindeki zirvesinin aşağı yukarı 15 puan altında gerçekleşti.
Gelişmekte olan ülkelerin borcu 100 trilyon dolara doğru yaklaştı
Küresel borcun dağılımına bakıldığında ise hanehalkına ait borçlar senenin ilk çeyreği itibarıyla 57 trilyon dolar, finansal olmayan şirketlere ait borçlar 90,6 trilyon dolar, kamuya ait borçlar 88,3 trilyon dolar ve banka gibi finansal şirketlere ait borçlar 69,4 trilyon dolar olarak belirtildi.
Toplam GSYH'ye oranları öneme alındığında, ilk çeyrekte hane halkına ait borçlar yüzde 66,9'dan yüzde 63,9'a ve finansal olmayan şirketlere ait borçlar yüzde 102,5'ten yüzde 98,8'e geriledi. Aynı dönemde kamuya ait borçlar yüzde 106,7'den yüzde 103,2'ye ve finansal şirketlere ait borçlar da yüzde 87,3'ten yüzde 82,5'e düştü.
Gelişmiş ekonomilerin toplam borcu senenin ilk çeyreğinde 206,7 trilyon dolar olurken, Hindistan, Çin, Güney Afrika, Brezilya ve Türkiye gibi gelişmekte olan ekonomilerin toplam borçları ise 98,6 trilyon dolar civarında gerçekleşti.
Türkiye'de ise borçların GSYH'ye oranları öneme alındığında, senenin ilk çeyreğinde geride bıraktığımız senenin aynı devresine kıyasla hanehalkına ait borçlar, 3,4 puan azalışla yüzde 14,2’ye gerilerken, finansal olmayan şirketlere ait borçlar 2,2 puan artarak yüzde 74,4’e ve kamuya ait borçlar 3,4 puan artışla yüzde 44’e yükseldi. Türkiye'de banka gibi finansal şirketlere ait borçlar ise bu dönemde 3,6 puan yükselerek yüzde 33,7’ye arttı.
Savaşın ve karantinanın küresel borç dinamiklerini kötü hale getirmesi bekleniyor
Raporda, RusyaUkrayna Savaşı'nın dalgalı etkisi küresel ekonomik aktiviteyi bozmaya devam ederken, büyümenin bu sene mühim ölçüde yavaşlamasının ve bunun borç dinamikleri üstünde olumsuz etkisinin olmasının beklendiği kaydedildi.
Çin'deki sıkı karantinalar ve daha sıkı küresel fonlama koşulları nedeniyle beklenilen yavaşlamanın borç oranlarındaki düşüş eğilimini büyük ihtimalle sınırlayacağı ve hem de tersine çevireceği bildirildi.
Raporda, merkez bankaları enflasyonist baskıları dizginlemek amacıyla sıkılaşmaya devam ederken, yüksek borçlanma maliyetlerinin borç kırılganlıklarını şiddetlendireceği belirtildi.