Türkiye'nin bir yıl içinde ödenecek dış borcu 182,5 milyar dolara ulaştı!

Merkez bankası tarafından yayınlanan verilere göre, Türkiye'nin kısa vadeli dış borcu Haziran ayında %10,9 artarak 134,8 milyar dolara yükseldi. Bu rakama 1 yıl veya daha kısa vadeli 47,7 milyar dolarlık uzun vadeli dış borç eklenirse, gelecek yıl ödenecek toplam dış borç 182,5 milyar dolar oluyor.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Haziran ayı kısa vadeli dış borç istatistiklerini açıkladı. Buna göre, Haziran sonu itibarıyla kısa vadeli dış borç stoku 2021 yılsonuna göre %10,9 artarak 134,8 milyar dolara ulaştı. Bu dönemde bankaların kısa vadeli dış borcu %8,9 artarak 56 milyar dolara, diğer sektörlerin kısa vadeli dış borcu ise %12 artarak 49,4 milyar dolara yükseldi.

Diğer sektörlerde ithalat borcu 2021 yılsonuna göre %14,4 artarak 44,4 milyar dolara ulaştı. Borçlu bazında, tamamı kamu bankalarından oluşan kamu kesiminin kısa vadeli borcu 2021 yılı sonuna göre %11,8 artarak 24,8 milyar dolara, özel sektörün kısa vadeli dış borcu ise %9,9 artarak 80,6 milyar dolara yükseldi.

Alacaklılar bazında, özel alacaklı başlığı altındaki finansal kuruluşlara olan kısa vadeli yükümlülükler bugüne kadar %11,4 artarak 70,7 milyar $'a, parasal olmayan kuruluşlara olan yükümlülükler ise %10,4 artarak 63,7 milyar $'a yükseldi. 2021 sonunda 460 milyon dolar olan kısa vadeli tahvil ihracı, 2022 Haziran sonunda 405 milyon dolara ulaştı. Aynı dönemde, resmi alacaklılara kısa vadeli borç 85 milyon dolardı.

Haziran 2022 sonunda kısa vadeli dış borç stokunun döviz kompozisyonu %46,2 dolar, %25,5 euro, %9,1 TL ve %19,2 diğer para birimlerinden oluştu.

2022 Haziran ayı sonunda, orijinal vadesine bakılmaksızın bir yıl veya daha kısa vadeli dış borç verileri kullanılarak hesaplanan kalan vadeye göre kısa vadeli dış borç stoku 182,5 milyar ABD doları olmuştur. 

Bu borcun 17,6 milyar dolarlık kısmı Türk bankalarının ve özel sektörün yurt dışı şube ve iştiraklerine olan borçlardan oluşuyor. Borçlu bazında değerlendirildiğinde, toplam stokun %19,2'sini kamu kesiminin, %16,1'ini merkez bankasının ve %64,7'sini özel sektörün oluşturduğu tespit edildi.